LOW-E CAMLAR -2

 

LOW-E CAM’LAR VE 

CAM İŞLEME PROSESLERİNE GETİRDİĞ YENİ YAKLAŞIMLAR …  

Kısaca Low-E dediğimiz cam türü aslında kaplamalı cam türlerinden sadece biridir. Düşük Emisyonlu (Emissivite değerine sahip) Kaplamalı Cam demektir.

“Emisitive nedir ?” derseniz ; “belirli bir malzemenin yaydığı enerjinin, aynı sıcaklıkta siyah bir cismin yaydığı enerjiye oranıdır” şeklinde biraz da teknik bir açıklama yapmak zorundayım. Tam olarak siyah bir cismin emisivite değerli ( ε)  1'e sahipken, herhangi bir başka gerçek nesnenin emisitive değeri 1’den küçük olacak ( ε < 1 ) demektir.

Düz camın emisyon katsayısı 0,84'tür. Bu demektir ki bu malzeme enerjinin %84'ünü yaymakta, %16'sını ise  tutmaktadır. Eğer yansıtma oranı daha düşük bir cam elde etmek istiyorsak o zaman camın yüzeyine , maruz kaldığı enerjiyi daha iyi yansıtacak ince bir metalik kaplama uygulamamız gerekecektir.

Enerji tasarrufu performansı yüksek bir camlama için camın bir yüzeyi, soğuk iklimlerde binanın sıcak tutulmasını  yada  sıcak ülkelerde güneşin ısıtma etkisinin azaltılmasını sağlayacak (kızılötesi radyasyonu yansıtacak) bir kaplama uygulanmalıdır. 

Camlar genellikle iki yöntemden biriyle kaplanır; ya Pirolitik (Sert Kaplama) ya da Yumuşak Kaplama .ki bu camlar genelde gümüş ve diğer metallerle birleştirilerek yapılır. Tek Gümüşlü, çift gümüşlü ve üç gümüşlü diye tabir edilen giderek daha hassas ama performansı daha yüksek camlar üretilmeye başlanmıştır. Sert kaplamalı düşük emisyonlu camlar, normal camın emisyon değeri olan 0,84 ile karşılaştırıldığında 0,3 civarında bir yüzey emisyonuna sahip ilen düşük emisyonlu camlar 0,3 ve daha düşük değerde emisivite değerine sahip olarak üretilmektedir

Sert kaplamalı camlar temper işlemine daha dayanıklı oldukları için kolay temperlenebilirler; düşük emisyonlu low-E camların kaplaması ise çok kırılgan olduğundan temper işlemi daha zordur ve gerek temper prosesinde gerekse daha önceki proseslerde çok daha fazla hasar görürler. Bu nedenledir ki, gerek temper gerek Çift Cam proseslerine ait standartlarda cam kontrol mesafesi yaklaşık 1 metre iken son yapılan revizyonlarda bu mesafe en az 3 metreye çıkartılmış, üstelik kontrollerin bulutlu havalarda yapılması gibi özel bir seçenek şart koşulmuştur.

Yüksek performanslı IGU ünitelerinde asıl sorun bu performansı sağlayacak nitelikte cam kombinasyonu oluşturabilmektir. Görsel kalite önemsizdir demek istemiyorum, ama görsel kaliteyi performans kalitesinin önüne koymak yanlıştır. Müşteri şikayetlerinde karşılaştığımız en büyük  sorun da budur. Ulusal ve Uluslararası Standartların kabul edilebilir dediği “kusurlar”ı öne çıkaran  yada prosesten kaynaklı kaçınılmaz “özellikler” denilen bazı görsel deformasyonları kusur gibi gören dayatmalar cam sektöründe hiçbir tarafın çıkarına olmayacak; sorunları da çözmeyecektir.   

Bu blogdaki popüler yayınlar

CAM- YAPILARDA KULLANILAN: İLGİLİ TSE ve EN STANDARTLARI