WARM EDGE ÇITA NEDİR, NE İŞE YARAR, ÇİFT CAM ÜNİTELERİNDE KULLANIMINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR.
1970’li yıllarla birlikte, meşhur petrol krizinin de etkisiyle
Avrupa’da yasa koyucular binaların ısı
yalıtımını önemsemeye ve bunu teşvik edici düzenlemeler geliştirmeye
başladılar.
Önce tek camların yerini çift camlı üniteler almaya başladı, sonrasında
Yalıtım Cam Birimini oluşturan bütün bileşenler tek tek ele alınarak termal
katkıya sunabilecekleri iyileştirici potansiyelleri araştırılmaya başlandı.
İlk geliştirilen bileşen kaplamalı camların piyasaya sunulması, sonra
da ara boşlukta inert gazların kullanımı
oldu. Sırada ara çıta vardı ve bu şekilde 1990’lara gelinmişti bile.
Kasım 2000’de DIN EN ISO 10077’nin yürürlüğe girmesiyle cam kenarındaki ısı
köprüsü için ısı geçirgenlik katsayısı olan Psi değeri kullanılmaya başlandı. Artık
yüzey ağırlıklı değerler olan cam (Ug) ve çerçeve (Uf) değerlerinin yanında
pencerelerin U değeri hesaplamasına (Uw) dahil edilmiş oldu.
Bu standartın geliştirilmesiyle termal olarak iyileştirilmiş cam
çıtalarının kullanımı ivme kazandı.
Günümüzde pazarda çok çeşitli
Warm Edge (sıcak kenar) ara çıtası bulunuyor: paslanmaz çelik profiller,
paslanmaz çelik ve plastikten oluşan karma profiller, termoplastik spacerlar (TPS),
köpükler…
Dolayısıyla sanıldığının aksine tek bir warm edge çıtadan
bahsetmiyoruz. Birbirinden farklı malzemelerden oluşan, birbirinden farklı Uw
değeri oluşturan kompozit malzemelerden bahsediyoruz. Bu tıpkı “low-e cam
istiyorum” dediğinizde herhangi bir camı değil sadece genel bir özeliği
tanımlıyor olmanız gibi bir şey. Dolayısıyla çift cam ünitesinde Warm edge çıta
istiyorum demek yetmez. Nihai üründe istediğiniz Uw değerini söylemeniz ve cam
seçiminize ek olarak bu değeri yakalamanızı sağlayacak bir warm edge çıta
kullanılmasını istiyorum demek daha doğrudur.
Bununla birlikte, spacer (ayırıcı) seçerken birçok faktör dikkate
alınmalıdır ; çevresel faktörler , yapısal faktörler, yasal düzenlemeler ve
enerji faktörleri gibi.
Aşağıda bunlarıdan bazılarına dikkatinizi çekmek isterim:
1) Mekanik stabilite ve termal genleşme
2) Kenar dolgu macunları ile uyumluluk
3) Dış dolgu macununa yapışma uygunluğu (EN 1279/6)
4) Sistem tanımına uygunluk ( EN
1279/1)
5) Nem penetrasyonu ( EN 1279/2 ve EN 1279 / 4)
6) Gaz kaçağı değeri ( EN1279 / 3)
7) È değeri ve enerji tasarrufu
Bütün bu faktörler dikkate alındığında sıcak kenar ayırıcıların kurgulanmış
ve bilinen belli başlı faydaları şunlardır:
1) Enerji tasarrufu sağlamak,
2) Daha düşük CO2 emisyonu ile çevresel fayda sağlamak,
3) Yalıtım camında yüzey yoğunlaşmasını azaltılmak,
4) Çerçevelerde küf oluşumu riskini
azaltarak malzemenin kullanım ömrünü arttırmak,
5) Bina ve oda içinde sıcak/soğuk bariyeri sağlayarak konforlu ortam
yaratmak,
Ug değeri :Ug-değeri, camın
merkezindeki, yani ara çıtadan kaynaklanan kenar etkileri dikkate alınmadan hesaplanan
ısıl geçirgenliktir. Bu değer EN 673 standardına göre hesaplanır.
Uf değeri : Uf değeri,
çerçevenin termal geçirgenliğidir.
UW değeri : UW-değeri, tüm
pencerenin ısıl geçirgenliğidir; çerçeve, pencere camı ve camın ara çıtası aracılığıyla
ısı kayıplarının tümünün dikkate alınması anlamına gelir.
Ψg-değeri ( psi) : Ψg-değeri,
camın ara çıtasının doğrusal termal geçirgenliğidir. Bu parametre, ara
parçadaki termal kayıpları hesaba katar.
PSİ DEĞERİNİN PENCERENİN Uw DEĞERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ NELERDİR ?
Aşağıdaki tablo, diğer şeyler aynı kalmak kaydıyla, performans
açısından çeşitli sıcak kenar sistemleri arasındaki farkların ne kadar küçük
olduğunu açıkça göstermektedir. Bu nedenle, doğru seçimi yapmak söz konusu
olduğunda bu değerler tek seçim kriteri olmamalıdır.
Ara
çıta tipi |
PSI (W/m
K ) |
Uw
Değeri (W/m2
K ) |
EN
11177’ye göre Ortalama
performans değeri |
Aluminyum
|
0,085 |
1.368 |
1.4 |
Paslanmaz
çelik 0,15 |
0,050 |
1.270 |
1.3 |
PP
(Polypropylene) |
0,044 |
1.254 |
1.3 |
PC
(Policarbon+ çelik folyo bileşimi) |
0,041 |
1.245 |
1.2 |
Esnek
silikon |
0,035 |
1.229 |
1.2 |
Bu nedenle sadece ara çıtanın PSİ değerine bakarak bir yalıtım cam
biriminin performansı hakkında fikir edinmek doğru değildir.
Önemli olan ara çıta, cam ve çerçevenin değerlerinin tümünü dikkate
alan UW değeridir.
Peki warm edge çıta kullanımı çok da öenmli değil diyebilir miyiz ?
HAYIR.
Şimdi bunu açıklamaya çalışalım:
Standart camlı üniteler veya low-e kaplamalı camla üretilmiş yalıtım
cam birimleri , camları birbirinden ayrı tutmak için bir alüminyum ara çıtası
kullanılarak üretilmiştir. Bununla birlikte,
alüminyum ara çıtası YÜKSEK ısı iletkenliğine sahiptir. Cam ünitesinin kenar
çevresinde sıcaklığı düşüren, yoğunlaşmayı destekleyen bir termal köprü
oluşturur ve böylelikle çerçeve üzerinde küf oluşumu, çerçevenin bozulması,
sızdırmazlık maddelerinin bozulması ve bunun sonucunda yalıtım camı ünitesinin
ömrünü azaltma riski taşır.
Nispeten, sıcak kenar ara boşluk çıtası kullanılarak üretilmiş çift cam
üniteleri ise, pencerenin termal
verimliliğini artırmaya ve yoğuşma riskini azaltmaya yardımcı olan, % 65'e
kadar daha sıcak bir iç kenar sıcaklığına sahiptir. Sıcak kenar çıtası ayrıca,
ünitenin merkezi ve kenarı arasındaki sıcaklık farkını önemli ölçüde azaltır,
pencerenizin dış kenarında % 94'e kadar daha az ısı kaybını azaltır (veya ısı
kazanımın arttırır ). Böylece çevreye gerçek bir katkı sağlarken, bu ısı
tasarrufu, karbon emisyonlarını azaltan ve yakıt faturalarında tasarruf
sağlayan bir evin ısı tüketimini veya klima gereksinimlerini azaltmaya yardımcı
olabilir.
Bir pencerede % 80'e kadar enerji kaybı, onun kenarında meydana gelir. Sıcak kenar çıtaları kullanılarak üretilen çitf cam üniteleri bu enerji kaybını en aza indirmeyi amaçlamaktadır. Sıcak kenar teknolojisi, çift cam ünitesindeki yoğunlaşmayı % 70'e kadar azaltmaya da yardımcı olabilir. Nemdeki bu azalma, küf oluşumu ve potansiyel olarak zararlı bakteriler olasılığını neredeyse ortadan kaldırır. Bu, çevresel sorunlar nedeniyle sayıları giderek artan astım gibi solunum rahatsızlıklarına sahip insanlar için önemli bir gelişmedir.
Bu
nedenlerden ötürü warm edge çıta tercih edilmesi elbetteki doğrudur. Ancak
kuzey Amerika ve Avrupa’da yaygın kullanımına rağmen ülkemizde henüz
kullanılmaya başlandığını bile söyleyemiyeceğimiz kadar az oranda kullanılmaktadır.
Milyon dolarlık projelerde, ultra lüks diye tanıtımı yapılan villa ve
residanslarda bile kullanımı oldukça kısıtlıdır.
Bir pencerenin genel ısıl performansı (UW değeri ile karakterize
edilir) yalnızca cam (UG) sayesinde elde edilen ısı yalıtımına değil, aynı
zamanda çerçeveye (UF) ve kenarda kullanılan ara parçaların (ᴪ) performansına
da bağlıdır.
WARM EDGE ÇITA SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER:
Yüksek mekanik stabiliteye ve düşük ısıl genleşmeye sahip malzemeler,
yalıtım camı ünitesinin kenarını oluşturan birincil ve ikincil sızdırmazlık
malzemeleri üzerine uygulanan gerilmeleri önemli ölçüde azaltır. Bunun tersi,
ara çıtanın ısıl genleşmesi ne kadar yüksekse, kenar sızdırmazlık malzemeleri
üzerine uygulanan gerilim o kadar artar ve pencerenin kullanım ömrü üzerinde o
kadar olumsuz etki yaratır.
En önemlisi şudur ki; yalıtım
cam biriminde kullanılan ara çıtaların mekanik stabilitesi düşük ise, genellikle
kenarda geometrik toleransları karşılaması zorlaşır, conta kusurlarına neden
olur, camın ve ara çıtanın artan genişlemesiyle bütil ayrılmasına yol açar ve böylece cam
ünitesinin birincil sızdırmazlığını tehlikeye atar. Ayrıca nem geçirgenliğine
zarar verir, kaplamalı camda bozulmalara vb. neden olur.
Yalıtım camı ünitelerinin üretimi ve sonrasında kullanım ömrü esnasında
karşılaşılan en yaygın sorunlardan biri, sızdırmazlık malzemeleri ile
kullanılan malzemeler ve/veya ek aksesuarlar arasındaki uyumluluktur. Ara çıtalar
, köşe bağlantı elemanları, karolaj çıtaları, plastik kablolar, bileşik
reçineler vb. Bu kadar farklı malzemelerin bir araya gelmesinden oluşan üretim
ve montaj aşamaları çok çeşitli fiziksel-kimyasal özelliklere sahip malzemeler
ve sızdırmazlık malzemeleri demektir.
Ayrıntılı çalışmalar, kenar dolgu macunları ile ara parça arasındaki
uyumsuzluk sorunlarının araştırılmasına ve tanımlanmasına olanak sağlamıştır.
Pek çok test sonucuna göre eloksal kaplanmış ya da boyanmış metal ara
çıtaların yapışma testlerinin en alt sınır değerlere sahip olduğnu, bir çoğunda
da sınır değer altında kaldığını göstermektedir. Pek çoğu ile EN 1279/6 (Ek
F.3) standardına göre yapılması gerekli çekme dayanımı testinin başarısız
olduğu görülmektedir.
Warm edge ara çıta kullanılması durumunda dikkat edilecek önemli hususlar sadece bunlar
değil. Sorun Sistem Tanımına uygun olarak CE gereği BAŞLANGIÇ TİP TESTLERİ’nin
( ITT ) yapılması ve her üretim sürecinde FABRİKA ÜRETİM KONTROLLERİ’nin de
yapılmasıdır.
Bilindiği gibi CE İşareti kanunen zorunludur ve bu yükümlülüğe
uyulmaması yasal sonuçlara yol açar.
Şu anda sadece çelik malzemeden oluşan kompozit warm edge çıtalar
yönetmeliklerin gerektirdiği parametreleri tam olarak karşılamaktadır. Şişe Cam
Onaylı Malzeme listesinde ise sadece 3
firmanın ürününe onay verilmiştir. Yani istediğiniz herhangi bir warm edge çıta
kullanmanız Yalıtım Cam Biriminiz ISICAM
olsun ya da olmasın oldukça sorunludur.
Örneğin eloksal kaplamalı ya da boyalı ara çıtaların üreticileri uçucu
madde içeriği ya da butil’e yapışma deney sonuçları hakkında herhangi bir değer
açıklamaktan kaçınmaktadırlar. Açıklayanların yaptırdıkları testler güvenilir değildir .
Daha önce EN 1279 gereği belirli bir sistem tanımına göre yapılmış ITT
testleri, eğer warm edge ara çıtası saplayıcısı tarafından sunulmuş bir
uygunluk testleri yoksa, geçerli değildir. Her bir farklı warm edge çıtası için
tekrarlanmak zorundadır. Bu da hem maliyet demektir, hem de bu konuda yeterli
bilgiye sahip kalite personeli gerektirir.
CE İşareti ile uyumlu bir sistem tanımına sahip olmak ve ürününüzü bu
şekilde piyasaya sunabilmek için aşağıdakiler
gereklidir:
1) Warm edge çıtası üreticileri tarafından yaptırılmış nem penetrasyon
direnci ve gaz kaçağı için ilk Testler ( EN 1279 2/3)
2) Yalıtım Camı Üreticileri tarafından nem penetrasyon direnci ve gaz
sızıntısı için yaptırılmış ilk Testlerin
warm edge çıtası ile tekrarlanması. (EN 1279
2/3)
Eğer warm edge çıtası üretici yalıtım camı ünitesi üreticisi tarafından
kullanılan sistem tanımına uygun bir test yaptırmış ise bu testin referans
gösterilmesi mümkündür, ancak bunun için warm çıtası üreticisinin de yazılı
onayı gereklidir.
Her iki durumda da FABRİKA ÜRETİM KONTROLLERİNİ sürdürmeniz gereklidir.