KUŞ DOSTU CAM…
Kuşların yüzbinlerce yıllık göç yolları var. Bu yollar
özellikle son 30-40 yıldır iklim değişikliğinin de etkisiyle hayli sorunlu hale gelmiş ise de bu
sorunları arttıran bir diğer neden Gökdelenler ve bu yapılardaki reflektif CAM
kullanımıdır. Bir de üstelik gece olduğunda ışıklandırılan bu yapılar göçmen
kuşları- ki ötücü kuşlar genellikle geceleri göç ederler- kendine doğru çekerek
onları yollarından saptırır, bilinmez tehlikelere ve olumsuz yaşam ortamlarına
doğru çeker.
Hepimiz biliriz kelebekler mum ışığı etrafında pervane gibi
dönerler, sonunda ya yorgun düşüp yere yapışırlar ya da ateşe düşerler… Göçmen
kuşlar da göç navigasyonlarına yardımcı olmak için gece gökyüzünü ve ortam ışık
seviyelerini kullanırken mum ışığının kelebek etkisinde olduğu gibi, gökdelenlerin
ışıltısına ve gece ışıklarının etrafına üşüşürler…
Kuşlar önlerine çıkan nesnelerin gerçek görüntüsü ile
yansımalarını ayırt edemezler. Yansıtıcı özelliği az olan camlar bile, iç ortam
karanlık dış ortam parlak olduğunda ayna
gibi görünebilir. Bu da reflektif özellikli cam kullanılan cephelerin kuşlar
için kafa karıştırıcı alanlar olmasına neden olur. Camı göremeyen kuşlar, camın
ayna benzeri yüzeyinde yansıtılan her şeyi görürler. Çoğu zaman, bu, uçmak için
çekici (ve tamamen güvenli) olan apaçık ve uçsuz bucaksız bir gökyüzü veya ağaçlardır.
Önlerinde gördükleri bu yansımaya doğru
hızla uçmaya devam eden kuşlar hızla camlara çarparlar.
Sorun sadece cam değildir elbette, mimari tasarım da kuşlar
için bir tehlike oluşturur. Genellikle gökdelen mimarisinde bir camdan diğerine
doğrudan bir görüş hattı olduğundan kuşlar
camı önlerinde bir engel/bariyer olarak algılamaz ve bu yansımanın içinden
geçmeye çalışırlar.
ABD’de göçmen kuşların en büyük ölümlerinden birinin insan
yapısı cam yapılara çarpmalarından kaynaklı olduğu saptanmıştır. Yapılan
araştırmalara göre ABD’de yılda 365 milyon ile 1 milyar arası sayıda kuş gökdelenlere
ve bunlar gibi şehirlerde geceleri
parlak ışık saçan objelere çarparak yaralandığını ya da öldüğünü
göstermektedir.
İlk kez 1997'de Project Safe Flight'ın ( Güvenli Uçuş
Projesi) kurucusu Rebekah Creshkoff, New York’un Finans Merkezi Manhattın’da ölü
bir Sarıboğaz kuşu bulduğunda, bu kuşun göç yolundan sapmasının nedenlerini
araştırmaya başladı. Bu şekilde başlayan proje sayesinde kendilerinin bile hayal
edemeyecekleri kadar büyük bir problem keşfettiler. KUŞLARIN CAM YAPILARA
ÇARPMASI.
Son yirmi yıldır projeye ilgi arttı ve New York City'de camlara
çarpan kuşların ölümlerini azaltmayı amaçlayan çözüm önerileri gelişmeye
başladı. BİRD FRİENDLY GLASS – Kuş Dostu Cam- bu başlangıcın bir ürünü olarak
ortaya çıktı…
Gönüllülerin çabaları ile başlayan bu proje giderek Kuş dostu cam ve kuş dostu bina
uygulamalarını zorunlu kılan şehir ve eyalet yasaları oluşmasına yol açtı. Örneğin
Aralık 2019'da New York Belediye Meclisi tarafından alınan 1482/Yerel Kanun 15.
Maddesi gereği tüm yeni inşaatlarda ve önemli ölçüde değiştirilmiş binalarda
kuş dostu malzemeler kullanılması kararlaştırdı.
Günümüzde, kuşların camı fark etmelerini sağlayacak çözümler
yanı sıra yapılarda kuş dostu inşaat malzemeleri kullanımına yönelik çeşitli seçenekler
sunulmaya başlandı. Şunu da unutmamak gerekir ki, gökdelenlerin cam cepheleri
sadece kuşlar için tehlikeli değil; aynı zamanda ısıtma ve soğutma için enerji
tüketimini önemli ölçüde artıran bir yapılaşma şeklidir. Bu nedenle kuş dostu
tasarım öğeleri aynı zamanda sürdürülebilir yaşam tasarımın ayrılmaz bir
parçası olarak da görülmeli.
Kuş dostu uygulamalar için çözüm araştırılırken insanların
tek parça devasa cam blokları görmeyip çarpmalarını önlemek için yapılan
uygulamalardan esinlenildiğini söyleyebiliriz. Bilindiği üzere bu devasa cam
blokları insanların fark etmelerini
sağlamak için üzerlerine yazı, resim veya nokta desenli çizimler vb.
uygulanmaktadır. Bundan sonrası kuşlar için camı görünür kılacak çözümlerden hangisine
karar verileceğine karar vermek kalıyor. Elbette bu noktada hem estetik
kaygıları hem de maliyet unsurunu bir
arada düşünmek gerek.
Günümüzde en yaygın kullanılan uygulama Frit Baskılı Cam
dediğimiz Cama noktasal baskı yapılmasıdır.
Diğer seçeneklerden biri Aşındırılmış Camdır- Etched Glass –
Bu cam yarı saydam bir görüntü verir,
ancak bir başka açıdan düşündüğümüzde diğer insanların camın arka tarafını
görmesini de önler. Bu nedenle saydamlık derecesinin iyi ayarlanması gerekir. Günümüzde
Satine Cam da dediğimiz cama yakın bir işlem söz konusudur.
Bir diğer seçenek UV Kaplamalı Cam’dır. Bu seçenek, insan
görünürlüğü ve estetiği üzerinde en az etkiyi sağlar. Ancak kuşların UV
kaplamalı camları potansiyel bir engel / bariyer olarak gördüğü konusunda araştırmalar
vardır ve bu nedenle ticari uygulamada bu tür seçenek çoklukla
kullanılmaktadır.
Çeşitli ülkelerde sivil insiyatifler veya yarı-resmi
kuruluşlar tarafından oluşturulmuş standartlar söz konusudur. Cam üreticileri
de bu standartların içerdiği sınır değerlere göre kuşlar tarafından görünebilir
alternatif camlar üretmektedir.
Bird Firendly Cam talebi söz konusu olduğunda hangi ülkede
kullanılacağı ya da hangi sınır değerde cam istendiğinin belirlenmesi bu açıdan
önemlidir. Örneğin American Bird
Conservancy (ABC) tarafında belirlenen “Kaçınma
İndeksi” puanı ile Toronto Green Standard Bird Collision Deterrence değerleri
birbirinin aynı değildir. Bu tıpkı yangına dayanıklı cam talebi gibi çok az
bilinen teknik bir konu. Nasıl ki “ben yangına dayanıklı cam istiyorum” demek neredeyse
hiçbir şey ifade etmiyorsa “ben bird friendly cam istiyorum” demek de tek
başına yeterli ifade edilmiş bir talep değildir.
Türkiye’de henüz bu konuda ciddi bir talep oluşmuş değil.
Bir çok konuda olduğu gibi bu talebin de ancak 10 yıl gibi bir sürede görünür
hale geleceğini umabiliriz. Konuya şimdiden aşina olmakta yarar var, değil mi ?