KRİZ DÖNEMİ YENİ FIRSATLAR DEMEKTİR , AMA FISATI NASIL YAKAYABİLİRİZ
Kriz dönemi hakkında yapılan sunumların ortak vurgularından biri her KRİZ DÖNEMİNİN YENİ FIRSATLAR demek olduğu, yen fırsatlara gebe olduğudur.
Peki bu fırsatları yakalamak için sadece beklemek mi gerekir, yoksa fırsatı gerçeğe dönüştürecek bir planlama ve yatırım mı gerekir.
Bugün ki yazımızın konusu KALİTE konusunda yapılacak planlama ve yatırımların KRİZİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRME'de nasıl bir rolü olduğunu açıklamaktır.
EKONOMİK KRİZ'leri sürekli bir olgu gibi gören kuramlar var olmakla birlikte, bu kurumlar dahil diğer tümüm açıklamalarda dalgalı bir kriz açıklaması yapılır, yani dönemsel olarak gelişme/yükseliş-durgunluk-düşüş-dip nokta aşamalarından oluşan bir kriz döngüsü söz konusudur. Hükümetler ya da piyasayı oluşturan diğer güçler aldıkları/ ya da alamadıkları/yanlış aldıkları önlemlerle bu dönemlerin her birinin uzun ya da kısa sürmesini sağlarlar. Tek tek firmalar ise bütün bu genel gidişat içinde kendilerini rekabete hazır halde tutma başarı yada başarısızlığı gösterirler.
Krizden çıkış yeni yatırımcılar, yeni teknolojiler yeni üretim organizasyonu demektir. Bu yeni dediğimiz şeylerin ip uçları daha kriz aşamasında kendini göstermeye başlar.Eğer bu yeni'yi algılar ve kendimizi buna göre yeniden örgütleyebilirsek işte o zaman krizin fırsata dönüşmesini tekil firmamız için mümkün kılmış oluruz.
Kısaca özetlemek gerekirse; ürün kalitesinden, Fabrika Üretim kontrol sistemine, gelişmiş kalite kontrol cihazlarından, bu cihazları kullanacak personelin eğitimine, ulusal ve uluslararası Kalite Sistemlerine uyum sağlamaya, bu uyum açısından gerekli Teknik Onaylar alınması ve belgelendirme süreçlerine girilmesi en önemli işlerimiz arasında olmalıdır.
Oysa pek çok firma, ki biz onlara profesyonelce yönetilmeyen firmalar diyebiliriz, kriz dönemini her konuda tasarruf, gider kalemlerini her alanda kısmak olarak algılamakta, dolayısıyla da öncelikle KALİTE yatırımlarını en gereksiz/zamansız gider kalemi olarak görmektedir.
KRİZ'den çıkışla birlikte kendini her alanda yenileleyemeyen firmalar kriz hala devam edecek demektir.Hatta krize girerken rekabet edebilirlik sıralamasında önde olan firmaların krizden çıkışla birlikte önceliklerini kaybettiklerine pek çoğumuz şahitizsir. Hadi bildik bir deyim vardır, "eşitsiz gelişme yasası"...Rekabet edebilirlik avantajını kaybetmemek ya da geriden gelip diğerlerini geçebilmek için krizde enerji depolamak, atılım yapabilmek için gerekli alt yapıyı ve organizasyonu her bakımdan olduğu gibi KALİTE SÜREÇLERİ açısından da değerlemeye tabi tutmak gerekir.
Peki bu fırsatları yakalamak için sadece beklemek mi gerekir, yoksa fırsatı gerçeğe dönüştürecek bir planlama ve yatırım mı gerekir.
Bugün ki yazımızın konusu KALİTE konusunda yapılacak planlama ve yatırımların KRİZİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRME'de nasıl bir rolü olduğunu açıklamaktır.
EKONOMİK KRİZ'leri sürekli bir olgu gibi gören kuramlar var olmakla birlikte, bu kurumlar dahil diğer tümüm açıklamalarda dalgalı bir kriz açıklaması yapılır, yani dönemsel olarak gelişme/yükseliş-durgunluk-düşüş-dip nokta aşamalarından oluşan bir kriz döngüsü söz konusudur. Hükümetler ya da piyasayı oluşturan diğer güçler aldıkları/ ya da alamadıkları/yanlış aldıkları önlemlerle bu dönemlerin her birinin uzun ya da kısa sürmesini sağlarlar. Tek tek firmalar ise bütün bu genel gidişat içinde kendilerini rekabete hazır halde tutma başarı yada başarısızlığı gösterirler.
Krizden çıkış yeni yatırımcılar, yeni teknolojiler yeni üretim organizasyonu demektir. Bu yeni dediğimiz şeylerin ip uçları daha kriz aşamasında kendini göstermeye başlar.Eğer bu yeni'yi algılar ve kendimizi buna göre yeniden örgütleyebilirsek işte o zaman krizin fırsata dönüşmesini tekil firmamız için mümkün kılmış oluruz.
Kısaca özetlemek gerekirse; ürün kalitesinden, Fabrika Üretim kontrol sistemine, gelişmiş kalite kontrol cihazlarından, bu cihazları kullanacak personelin eğitimine, ulusal ve uluslararası Kalite Sistemlerine uyum sağlamaya, bu uyum açısından gerekli Teknik Onaylar alınması ve belgelendirme süreçlerine girilmesi en önemli işlerimiz arasında olmalıdır.
Oysa pek çok firma, ki biz onlara profesyonelce yönetilmeyen firmalar diyebiliriz, kriz dönemini her konuda tasarruf, gider kalemlerini her alanda kısmak olarak algılamakta, dolayısıyla da öncelikle KALİTE yatırımlarını en gereksiz/zamansız gider kalemi olarak görmektedir.
KRİZ'den çıkışla birlikte kendini her alanda yenileleyemeyen firmalar kriz hala devam edecek demektir.Hatta krize girerken rekabet edebilirlik sıralamasında önde olan firmaların krizden çıkışla birlikte önceliklerini kaybettiklerine pek çoğumuz şahitizsir. Hadi bildik bir deyim vardır, "eşitsiz gelişme yasası"...Rekabet edebilirlik avantajını kaybetmemek ya da geriden gelip diğerlerini geçebilmek için krizde enerji depolamak, atılım yapabilmek için gerekli alt yapıyı ve organizasyonu her bakımdan olduğu gibi KALİTE SÜREÇLERİ açısından da değerlemeye tabi tutmak gerekir.
