MÜŞTERİ ŞİKAYETLERİ: FİRMA İÇİN “SORUN KAYNAĞI” MI, YOKSA YOL GÖSTERİCİ, GELİŞTİRİCİ BİR SÜREÇ MİDİR.
ISO-9001
Belgesi olan firmalar Müşteri Geri Bildirimi için genelde bir FORM tanzim
ederler. Bu formda muhtemel müşteri şikayetleri sıralanır ve bu sorunlarla
hangi sıklıkla karşılaştıkları, sorunlarının çözülüp çözülmediğine dair yanıtlar istenir. Sonra belirli zamanlarda – 6 ayda bir veya yılda
bir- bu formlar müşterilere iletilerek formu doldurup firmaya geri göndermeleri
istenir.
100
firmaya form gönderilmişse geri dönen form sayısı 10-15 kadardır. Telefon
açarak rica-minnet sayı arttırılmaya çalışılır.
Formların
gönderildiği firmalarda bunları doldurmakla görevlendirilenler de “yapacak çok
fazla işi olmayan” elemanlardır. Bu durumda da formdaki cevapların ne kadar
doğru olduğu şüphe götürür. Çünkü bu kişi tedarikçileri ile ilişki kuran
birincil kişi değildir. Kulaktan dolma bilgilerle forma bir şeyler karalar.
Ama
olsun, ISO-9001 denetlemesi için gelindiğinde denetçilere gösterilecek kadar
bir form vardır elde. Denetçi biraz işi sıkı tutan, görevine sadık ve
yetkilerini kötü kullanmayan bir kişi ise, firmaya bu formların bir
değerlendirmesinin yapılıp yapılmadığını soracak; değerlendirme yapılmış ise
düzeltici-önleyici faaliyet olarak hangi faaliyetlerin yapıldığını ve nasıl
sonuçlandığını; yönetim gözden geçirilmesinde bu konuda ne gibi kararlar alındığını
araştırarak bir nevi çapraz sorgulama yapacaktır. Siz de biraz “kurnaz ve
deneyimli” ( ! ) bir Kalite Yönetim Temsilci iseniz, bunları önceden düşünerek
kağıt üzerinde bazı belgeleri hazırlamış olacaksınız zaten…Değilseniz de önemi
yok, zaten belge aldığınız firmayı da sorun çıkartmayacak olanlardan
seçmişsinizdir.
İtiraf
edelim bu yazılanlar pek çok kişiye hiç de yabancı gelmiyordur. “A, tam da
bizim yaptığımız gibi” dediklerini duyar gibiyim.
Sorunu
incelemeye, form gönderilen firmalardan başlayalım isterseniz.
Çalıştığınız
tedarikçi ile bir çok defa sorun yaşamış ve bunları sözlü ya da yazılı olarak
karşı tarafa iletmişsinizdir. Karşı taraf bunları bazen çözmüş bazen çözer gibi
yapmış, ama genelde sürekli bir “işi yokuşa sürme” çabasına girmişse, siz bu
firmadan gelen Müşteri Şikayeti Formunu doldurmak ister misiniz ? İstemezsiniz
elbette. Çünkü çalışma süreniz içinde form doldurmak yerine bizzat sorunu dile
getirmiş, hatta ürün iadesi bile yapmışsanız, geç teslimatlar için ceza
kesmişseniz form doldurmanıza ne gerek vardır ki, siz zaten bu formu bir
anlamda kaç kez doldurmuşsunuz demektir. Tek fark ortada bir FORM yoktur, kayıt
yoktur. Ama şikayetin kendisi vardır. Sorun ortadadır. Doğal olarak sizin
beklentiniz, bu şikayetlerinizin her birinin tedarikçi tarafından kayıt altına
alınmış olması, düzeltici-önleyici faaliyet konusunda size dönüş yapılmış
olması ve bu gibi durumlar için tedarikçinizdeki verilerin değerlendirilip
sizin onlara bunları tekrar tekrar Form yoluyla iletmeniz değil, onların size
bunu rapor edip, sizi memnun edecek yanıtlar üretmiş olmalarıdır. Eğer
tedarikçiniz sizi bu şekilde memnun etmiyorsa, siz elbetteki MÜŞTERİ ŞİKAYETİ
FORMLARI’nı doldurmayı ZAMAN KAYBI olarak görürsünüz…
Konunun
arka planında Müşteri Şikayetlerine HANGİ GÖZLE BAKTIĞIMIZ YATAR. Bakış açınız “şikâyet almak” ya da alınan şikayet sayısını azaltmak
olmamalıdır. Şikayetlerin çözümlenmesi ya da sayısının zaman içinde azaldığını
kanıtlamak firmanın Müşteri Memnuniyeti performansının iyi olduğunu göstermez.
Sayısal veriler sizi her zaman yanıltabilir. Örneğin bu yıl müşteri
şikayetlerini şu alanda yüzde 20
azaltmayı hedeflediniz, Formlara gelen cevaplarda da bu hedefi yakaladınız.
Sonuç İYİ MİDİR…Değildir, çünkü daha işin başında kendinizi sayısal değerlerle
sınırlamışsınızdır, performansınızı Müşteri Gözüyle değil kendi görmek
istediğiniz verilerle ölçmüşsünüzdür. Böyle bir mantıkla yol çıkmak sizi olumsuz
sonuçlarla karşı karşıya bırakabilir. Ya müşteri kaybedersiniz ya da ciddi
zararlarla, hasar ödemeleri ile karşılaşırsınız. Eğer bu olumsuzluklara rağmen müşteri hala sizi
tercih ediyorsa bu sizin için daha tehlikeli demektir, çünkü siz bu derece kötü
yönetilen müşterilerle çalıştığınız sürece kendinizi iyileştirme ve geliştirme
şansınızı da kaybedersiniz.
MÜŞTERİ
ŞİKAYETLERİ’ne firmanızı besleyecek, geliştirecek, yol gösterici olacak
eleştirel kaynaklar olarak bakmalısınız. Keza firma organizasyonunuzun ne kadar
MÜŞTERİ ODAKLI ve ESNEK olduğunu da bu şikayetler sayesinde test edebilirsiniz.
Ancak
bütün bunlar için uygun bir sistem kurmalı ve doğru araçlarla yola
çıkmalısınız.
Her
şeyden önce firma bir bütün olarak bu sistem ve araçlara odaklanmış ve bu
konuda bilgilendirilmiş olmalıdır. Hepimiz fikirlerimize değer verilmesini
isteriz. Müşteri şikayetlerini sıkıcı bir iş gibi gördüklerini size
hissettirenler ya da sizi sorun çıkartan kişi olarak görenlere yakınlık
duymazsınız elbette. Dolayısıyla firma çalışanlarının bu olumsuz tepkilerinin
önüne geçmek ve tam tersine bir yaklaşımda olmalarını sağlamak herkesten önce
üst yönetimin birincil dereceden önem vereceği bir konu olmalıdır.
Müşteri
ürün ya da hizmet konusunda şikayetini yetkili bir kişiye iletmek ve onunla
görüşmek ister. Firmanızda bu konuda yetkin bir kişi ya da organ
görevlendirmelisiniz. Müşteriniz şikayet
etmek için ekstra bir çaba harcamak, zaman kaybetmek zorunda kalmamalı, en kıs
yoldan kendisine çözüm önerebilecek ya da şikayetini işleme koyabilecek bir
yetkiliyle karşılaşmalıdır. Bu müşterinin size güvenmesini, inanmasını sağlayacaktır.
Her
gün iletilen küçük “şikayet” mesajları bile kayıt altına alınmalıdır.
Şimdilerde çağrı merkezleri oluşturmuş firmaları aradığınızda “görüşmeleriniz
kayıt altına alınmaktadır” uyarısı ile karşılaşmaktayız. Bu kayıtlar sadece
dijital ortamda saklanmakla kalmıyor ve sonuçları analiz ediliyorsa doğru yoldasınız
demektir.
Müşteri
şikayeti konusunda mutlaka mutlaka bir çözüm planlaması yapın; şikayeti
sonuçsuz, müşteriyi cevapsız bırakmayın; eğer karşınızdaki kurumsal ve sürekli
çalıştığınız bir müşteri ise belirli dönemlerde onlara müşteri şikayeti formu
göndermek yerine tam tersine siz onlara iki taraf arasındaki ihtilaflı ve memnuniyetsizlik yaratan konular ve sonuçları
hakkında bir rapor sunun. Bu rapor ekinde tekrar bir geri bildirim almayı
beklediğinizi belirtin. İşte o zaman size karşı taraftan daha ciddi makamlardan
ve doyurucu cevaplar geldiğini göreceksiniz.
Kimse
size ürün ya da hizmetinizi kullanan bir müşteriden daha iyi bir geri bildirim
veremez.