TEMPERLİ CAM: TERMAL KIRILMA RİSKİ
TEMPERLİ CAM: TERMAL KIRILMA RİSKİ
Temperleme işlemi sırasında cam yüzeyi ve kenar bölgelerinde
ısınmanın yarattığı gerilimden dolayı bir stres oluşur. Bu yazımızda temper
prosesi ve sonrasında bu stressin açığa çıkması anlamındaki TERMAL
KIRILMALAR hakkında kısaca bazı
hatırlatmalar yapacağız.
TERMAL KIRILMA eğer cam binada takılıyken meydan gelirse
SPONTAN KIRILMA ile de karıştırılmaktadır. Ancak daha önceki bir yazımızda
belirttiğimiz gibi nikel sülfit zerreciklerinden kaynaklı spontan kırılma ile
termal kırılma aynı şey değildir.
Termal kırılma riskini etkileyen belli başlı faktörler
a)
Cam kalitesi ( viskositesi)
b)
Kenar işleme kalitesi
c)
Temper proses parametreleri
d)
Montaj tasarımı
e)
Montaj uygulaması
Cam kalitesi konusu bu yazımızın ana ekseni olmasa da kısa
değinmekte yarar var. Daha kesim masasında iken kesim ucu cam yüzeyi üzerinde
gezerken camın kesim çizgisi dışına taşarak koptuğu/ kırıldığına tanık oluruz.
Kesim operatörleri buna camda stress var derler…İşte bu stress dedikler şey cam
üretiminde viskozitenin farklılaşmasından kaynaklı bir kusurdur. Ancak bundan
emin olmak için kesim masasının düzgün ve dengeli olup olmadığının, kesim
ucunun kalitesinin ve kesim ucu
basıncının uygun olup olmadığının öncelikle kontrol edilmesi gereklidir. Çünkü optimizasyon çizgisi dışındaki
kırılmalar bu kusurlardan kaynaklı da olabilir. Eğer bunlardan kaynakı bir
kusur tespit edilememiş ise o zaman camın kalitesiyle ilgili araştırmaya
girişmek daha doğrudur.
Ancak termal kırılma açısından bu verdiğimiz örnek birincil
dereceden önemli değildir. Cam hammaddesinden kaynaklı bu tür kusurlar termal
kırılmalarda daha çok ikincil prosesler sırasında kendini hissettirir.
Diğer etkenlere gelirsek:
Kenar işleme kalitesi uygun olmayan cam, kenarlarda pah ya
da rodaj almayan kısımlar olması, düzgün bir pah/rodaj değil dalgalı , yer yer
kalınlığı farklılaşan işlem yapılması, kenarda dalma veya kopma diye tabir
edilen kısımlar olması; camda oygulu veya delikli kısım varsa bunların
içlerinin düzgün işlenmemiş olması; deliklerin uygun koordinatlarda ve çaplarda
delinmemiş olması gibi kusurlardan kaynaklanır.
İşleme sırasında her bir makinede yapılan işlem
sonucunda bunların tek tek gözle kontrol
edilmelidir. ( pek çok işletmede tarayıcı cihazlarla otomasyon kontrolü
olmadığı için mecburen gözle yapılmaktadır ) Ancak bunun için prosesi yöneten
operatörlerin iyi eğitilmiş olması yanı sıra kontrol için bunlara personele zaman tanınmalı ve yaptıkları
kontrolleri kayıt altına almaları
sağlanmalı, sonra da bu kontrol
sonuçları analiz edilmelidir. Genellikle
yapılan hatalardan biri personelin eğitim eksikliğidir. Üstelik makineden çıkan
camı kontrol edebilecek kişi çıkış
kısmında yer alan personeldir, ama çıkış kısmında en tecrübesiz, hatta vasıfsız
işçilere yer verilir. Çünkü bu kişilerin görevinin sadece camı makineden alıp taşıma
aracına ( palet, sandık, cam arabası vb.) yerleştirilmesi olduğu sanılmaktadır.
Kenar işleme kalitesi rodaj taşının elmas kalitesinden,
soğutma suyunun kalitesine ve prosesin hızına
kadar proseste yer alan bütün parametrelerden etkilenir.
Kenar kalitesi ne kadar iyi olursa camın temper prosesinde stresi yüklenme/ taşıma kapasitesi o kadar yüksek
olacaktır. Bu da proses firelerini azaltacaktır.
Temper operatörleri temper kırıklarının yüksek oluşunu kenar
işlemenin kalitesizliğine bağlayarak suçu bir önceki prosese atmayı pek
severler, ancak kenar işleme kalitesizliği firelerin tek nedeni değildir. Üstelik kenar işleme kalitesizliğini temper
ısıları ve ısınma süreleri ile oynayarak
%30-60 arası bir oranda gidermek mümkündür.
Pah Kırmalı Düz Rodaj her zaman için band zımpara ile
yapılan kenar işlemesine göre % 25 daha kaliteli sonuç elde edilmesine yarar. Her
ne kadar yapı camlarında ölçülerin standart olmaması nedeniyle işleme tesisleri
giydirme cepheler için bile rodaj yapmaya yanaşmasa da şimdilerde Dik Kenar
İşleme makinelerinde rodaj taşı kullanılmasıyla ölçü farklılıklarından kaynaklı
dezevantaj kalkmış gibidir.
Temper prosesinde asıl sorun dengesiz ısınmadır. Camı farklı
bölgeleri farklı ısı alırsa bu cam yüzeyi ve kenarlarındaki stresi arttıran
başlıca nedenlerdendir. Bunun için temper fırını içindeki ısının dengeli
dağılmış olması önemlidir. Fırın içi ısıyı dağıtan konveksiyon kadar fırının
yalıtım özellikleri de önemlidir. Ancak cam ebadındaki değişikliklere göre ısı
ayarlarının uygun şekilde set değerlerine yansıtılması da önemlidir. Bu da
temper operatörünün tecrübesi ve bilgisinin önemini bir kez daha bize
hatırlatmış olur.
Temper prosesi
sırasında cam yeterince ısınmamış da olabilir. Eğer quench bölümünde hava
basıncı yüksek ayarlanmış ise bu kez de fırın çıkışında cam üzerindeki termal
şok etkisiyle cam kırılacaktır.
Temper prosesi ssürecinde termal kırılma olayına düz float
camlardan çok reflekte ve solar kontrol camlarında daha sık rastlanır.
Özellikle solar kontrol camları fırın içindeki ısının bir kısmını dışa
yansıtır, bir kısmını yüzeye absorbe eder, bir kısmı ise camın içinde nüfus
eder. Eğer bu ısının dengeli şekilde, bir gerilim yaratayacak şekilde cama
işlemesi isteniyorsa ısı dereceleri ve sürelerinin doğru ayarlanması birincil
önem kazanır. Bu tür camların her birinin farklı yansıtma değerleri vardır,
bunlar bilinmeden doğru temper ayarı yapılması imkansızdır. Temper
operatörlerinin mutlaka bu camların yapıları ve yansıtma değerleri hakkında
bilgilendirilmiş olması gereklidir.
Montaj tasarımı ve montaj uygulamasından kaynaklı
gerilimlere gelince: Cam kenarlarının yarı kapaklı ya da dört kenar kapaklı
sisteme mi monte edileceği, bir doğrama içine mi monte edileceği ya da kenarlarının
hangi oranda açıta kalacağı gibi olgular, camın doğrama ya da kapaklara değip
değmediği, cam üzerine sonradan film çekilmesi vb.leri termal kırılma riski açısından önemlidir. Çünkü
bu olguların her biri cam üzerine düşen ısının cam yüzeyinde farklı bölgelere
farklı ya da dengeli yansımasına neden olacaktır. Binada takılı cam yüzeyinde
bazı bölgeler daha fazla ısınır diğer bölgeler gölgede kalırsa bu farklılık bir
termal gerilime ve bu nedenle kırılmalara neden olabilir. Eğer camda kenar
işleme kusurları varsa ya da temper prosesinde cam yüzeyindeki gerilim fazlaysa
bunlar kırılma riskini ayrıca arttıracaktır.
Gölgelemeden kaynaklı termal kırılma risklerine sebep olan
mimari tasarım hataları da söz konusudur. Bina tasarımından kaynaklı kısmi
gölgelemeli bölgeler her zaman termal kırılma riski taşıyacaktır. Kör cephe
tasarımı, bina cephesinde camların bir kısmının vizyon bir kısmının parapet şeklinde tasarlanması, arka plandaki hava
sirkülasyonu mesafelerinin ya da arkadaki yalıtım malzemelerinin kalınlık ve
renk farklarının yaratacağı gerilimler, hatta binaya yerleşim sonrasında cam
yüzeyinin bir kısmının eşyalarla kapatılması diğer kısmının açıkta kalması gibi
ısı farklarına neden olabilecek pek çok şey termal kırılmaya neden olacak
etkenlerdendir.
Bunların bir kısmının cam işleme tesisleri ile sözleşme
yapılırken ilgili tarafa aktarılması gereklidir. Ancak ne yazık ki, cam işleme
tesisine sadece üreteceği camın rengi, türü, kalınlığı gibi en temel bilgilerin
verilmesi yeterli görülmekte, diğer bilgiler alüminyum firması ya da mimari
tasarım tarafını ilgilendirir sanılmaktadır. Profesyonel olmayan bu tür
yaklaşımlar sonradan tarafları ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakmaktadır.
Murat Tıkıroğlu
Glass Consultant
Murat Tıkıroğlu
Glass Consultant