HANGİ YALITIM UYGULAMASI İÇİN HANGİ ARA-BAĞLAYICI KULLANILMALI

HANGİ YALITIM UYGULAMASI İÇİN HANGİ ARA-BAĞLAYICI KULLANILMALI 

Glass Performans Days-2017 otorumlarından birinde Kuraray’dan Björn Sanden’in bir yazısında bu konuda neler söylendiğine baktığımızda taraflar olarak her birimiz eksikliklerimizi daha iyi anlayacağız.
Sanden PVB’nin gelişim tarihine kısa br bakışla başlamış sunumuna:  ilk kez 80 yıl öncesi otomotiv endüstrisinde ön camlar  kırıldığında parçalarını bir arada tutmak amacıyla, daha sonra da darbelere dayanım amacıyla geliştirildiğini; geçmiş 80 yılın yaklaşık ilk 50 yılının   bu şekilde araştırma ve uygulamalarla geçtiğini, son 30-35 yılda ise PVB’nin yapı sektöründe kullanılan camlara uygulanması sürecinin  başladığını vurguluyor. Bahsedilen bu süreç ilk olarak  yapılarda daha fazla aydınlık sağlamak amacıyla cam kullanımının yaygınlaştırılması ihtiyacından kaynaklanmış, ikinci olarak da yapılarda güvenlik kodlarının geliştirilmesi ihtiyacından kaynaklanmıştır. .
Son yıllarda bu ihtiyaçlara ek olarak şunlar gelişti.
-          UV ışınlarından korunma
-          Akustik performans sağlanması
-          Giderek daha büyük cam ebatları kullanımına karşılık giderek camı destekleyici malzemelerin daha az  kullanımı
-          Kırılma sonrası performans
-          Kuruşuna dayanım özelliği
-          Özellikle şiddetli fırtınaya maruz  kalınan yerlerde esnek ve daha dayanıklı cam ünitelerin kullanımı
-          Temperli cam performansından yararlanma ihtiyacı
-          Kenarları açıkta kalan ve yalıtım amaçlı silikon kullanılan uygulamalarda dayanıklılık ve performans
-          Renk ve transparanlık ihtiyacı
-          Kaplamalı camlarla uyumlu kombinasyon kurulabilmesi
Sanden haklı olarak bütün bu ihtiyaçların giderek artan şekilde ara bağlayıcı çözümler  kullanılmasına yol açtığını söylüyor.  
Ancak ihtiyaçlar değiştikçe ve geliştikçe başlangıçta otomotiv camları için geliştirilen  PVB’nin sınırlarını zorlamaya da başladı.  Örneğin akustik uygulamalar için PVB.nin reçetesi değiştirilmek zorunda kalındı, sonra da EVA ve diğer Ionozer malzemeler geliştirilmeye başlandı.
STANDART PVB ve PERFORMANSI YÜKSEK DİĞER ARA BAĞLAYICILAR
Halihazırda yapılarda kullanılan ara bağlayıcıların neredeyse yaklaşık % 70’i standart pvb.dir. Standart pvb güç, dayanıklılık, UV koruma, akustik özellik, transparan ya da yarı transparan renkli görünüş gibi özellikler sağlamaktadır.  Dört kenarı bir çerçeve ile desteklenmiş pencere üniteleri ya da giydirme cephelerde ; ayrıca baş üstü cam uygulamalarında, korkuluk sistemlerinde ve cam zemin kaplamalarında da yaygın şekilde kullanılmaktadır. Yine de bu tür uygulamalarda performansı daha yüksek ara-bağlayıcılar tercih edilmeye başlandığına işaret ediyor Sanden.
Bu tür ara-bağlayıcıları genel olarak ki kategoriye ayırabiliriz.
a-      Ionoplast ara-bağlayıcılar
b-      Sert PVB ( Düşük plastizier  kullanılanlar ) 

Bu tarz pvb kullanımı hem cam kalınlığını azaltmaya  hem de kırılma sonrası parçacıkların kopmasını önlemeye hizmet etmektedir.  Ki temperli cam kullanılan lamine ünitelerinde temperli cam patladığında ara bağlayıcının daha dayanıklı olması isteniyorsa standart pvb’nin bunun için yeterli olmadığı artık bilinmektedir. Bu nedenle bu tür yeni ara-bağlayıcılar baş üstü uygulamalarında, korkuluk sistemlerinde, minumum destekli uygulamalarda ve büyük ebatlı temperli cam kullanılan uygulamalarda giderek daha fazla kullanılmalıdır.
Üstelik eğer bir lamine cam üzerinde uzun süre bir yük durağan olarak uygulanacaksa  ya da ünite yüksek sıcaklığa maruz kalacaksa (  ki testlerde en fazla 100 derece ısı uygulanmaktadır )  standart pvb yerine kesinlikle Ionoplast ara-bağlayıcılar kullanılmalıdır.

EVA :
Etilen Vinil Asetat adlı malzemenin baş harflerinden oluşan bu malzeme genellikle vakum laminasyona uygundur ve özellikle  cam arasında enkapsüle edilecek malzemeler varsa kullanılır. Standart PVB’ye göre neme daha fazla dayanıklıdır. Elektrik akımıyla şeffaflaşan cam uygulamalarında da EVA film kullanılmaktadır.

PERFORMANS GÜÇLENDİRİCİ DİĞER  ARA- BAĞLAYICILAR.
A)     Akustik pvb :  Her ne kadar standart PVB tek cama göre belirli bir ses yalıtımı özelliği sağlarsa da günümüzde sesten kaynaklı sorunlar nedeniyle daha fazla ses yalıtımı sağlayan ara-bağlayıcılara ihtiyaç duyulmaktadır. Akustik pvb de bu tarz bir özel  üretim/ karışım pvb’dir.
B)      Güvenlik arttırıcı ara-bağlayıcılar: Zorlama, , ihlaller, anti-balistik ve patlamalara karşı direnç sağlayıcı uygulamalar  bazı  özel tedbirler alınmalıdır.  Camın kalitesi, çerçevenin özellikleri, uygulamada kullanılan diğer aparatların bu işe uygunluğu gibi etkenler elbette önemlidir ve bunlar bir dereceye kadar güvenlik sağlayabilir.  Ama asla yeterli değildir. Bu tarz uygulamalarda , üstelik emniyet düzeyi yükseldikçe cam+polikarbon levha kullanılması, bunun için de poliüretan pvb’ye ihtyaç vardır. Standart pvb ya da sert pvb  bu tarz uygulamalar için yeterli ve uygun değildir.
C)      Fırtınalara ve doğal afetlere karşı uygulamalar: Bu tarz uygulamalar için standart pvb uygun değildir. Bu tür uygulamalar için 2,28 mm kalınlığında Ionoplast pvb kullanılmalıdır.
D)     Alçak veya Yüksek UV geçirgenliği ihtiyacı: Standart PVB 380 Nm’ye kadar UV ışınlarının geçişini engeller. Ancak, müzeler gibi bazı uygulamalarda daha fazla UV direnci gerekir. Bunu da yine standart olmayan, özel karışım PVB sağlayabilir. Bunun aksine bazı uygulamalarda da UV ışınlarını daha fazla geçiren ara-bağlayıcılara ihtiyaç duyulur. Örneğin yeşill-ev konseptindeki yapılar için de UV direnci standart pvb.den daha az olan özel ara-bağlayıcılar gereklidir.
E)      AKILLI CAM uygulaması: İki ara-bağlayıcı arasına serilen bir fotogromik bağlayıcı ile binaların gölgelenme dereceleri değiştirilebilmektedir. Bu tarz ara-bağlayıcılar da özeldir.
F)      KAPLAMALI CAM UYGULAMASI: Eğer lamine cam ünitesindeki camlardan biri kaplamalı cam ise ( reflektif kaplama, sert  veya yumuşak Low-E kaplama olması fark etmez) ve eğer camın kaplamalı yüzeyi ara-bağlayıcı ile temas edecekse, öncelikle kaplama ile ara-bağlayıcının birbiri ile uyumu test edilmelidir. Eğer bu yapılmazsa sonradan renk değişimleri ve delaminasyon gerçekleşebileceği gibi en önemlisi camın beklenen performansı da değişebilir.
G)     DÜŞÜK DEMİRLİ CAM uygulaması: Lamine ünitesinde düşük demirli cam kullanılmasının amacı daha net, şeffaf, aydınlık bir görüntü elde etmektir. Bunun için de aynı şekilde şeffaf, net ve aydınlık bir görüntü sunan ara-bağlayıcı ya da Ionomer ara-bağlayıcı kullanılmalıdır.
H)     DAYANIKLILIK ; Bir lamine ünitesinde belki de en fazla gerekli olan şey dayanım ömrü ve dayanıklılıktır. Dayanıklılık şunlara bağlıdır;
a.       Lamine prosesinin kalitesi
b.      Camın kalitesi, özellikle temperli camlarda yüzey düzgünlüğü.
c.       Cam montajının kalitesi
d.      Cam sabitleme sisteminin  kalitesi
e.      Ara-bağlayıcı seçimi: kalınlık ve özellikler.
f.        Cam kenarının nem, ısı ve sızdırmazlık sağlayıcı özelliği.


Görüleceği gibi, dayanıklılık ara-bağlayıcının özellikleri kadar camın kalitesinden lamine prosesine kadar bir çok değişkenden etkilenmektedir. Bir yapının proje tarafındaki kişiler ya da giydirme cephe danışmanları bu özellkleri detayıyla belirlemeli ki cam üreticisi de buna uygun koşullar ve girdileri sağlayabilsin. Aksi takdirde bütün taraflar zarara uğrayacaktır.  


Murat Tıkıroğlu
Glass Consultant

Bu blogdaki popüler yayınlar

CAM- YAPILARDA KULLANILAN: İLGİLİ TSE ve EN STANDARTLARI